CEZANIN ERTELENMESİ VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Bu makalede cezanın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusuna açıklık getireceğiz.
TCK madde 51 çerçevesinde cezanın infazının ertelenmesine dair düzenleme getirilmiş durumdadır. Buna göre eğer belirli şartlar bir araya gelmişse ceza infaz edilmez belirli bir süreyle ertelenir ve bu belirli süre geçtikten sonra da kanunen ceza infaz edilmiş kabul edilir.
Cezanın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını verme yetkisi yani 51. maddeyi uygulama yetkisi yargılamayı yapan hakimin bizzat kendisindedir.
Ertelemenin 4 ayrı çeşidi bulunmaktadır:
- Henüz kamu davası açılmadan önce kamu davasının açılmasının ertelenmesi
- Kamu davası açıldıktan sonra duruşmanın ertelenmesi: Çeşitli hukuk sistemlerinde duruşmaların ertelenmesi şeklinde erteleme sistemine yer verilmektedir. Bizim hukuk sistemimizde duruşmaların ertelenmesi şeklinde bir erteleme müessesesi yoktur. Duruşma bir günden başka bir güne ertelenebilir. Bu duruşmanın ertelenmesi değildir.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması(HAGB): Son derece önemli bir uygulama alanı bulan erteleme çeşididir. Mahkeme eğer failin suçlu olduğu kanaatine varmışsa bu durumda mahkeme tarafından HAGB(Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) kararı verilir. Bu şekilde kişi henüz mahkum olmadan adli açıdan o muhakeme sonuçlandırılmaktadır.
- Hapis cezasının ertelenmesi: Yine mahkeme tarafından buna karar verilmektedir. Ama sanın hakkında herhangi bir sonuç doğmayan nitelikte bir erteleme değildir. Cezanın infazının ertelenmesi burada söz konusudur. Eğer 3 yıl içerisinde kişi yeniden suç işlemezse cezası infaz edilmiş kabul edilmektedir.
Bir de cezanın infazının geri bırakılması hususu var. Bu Ceza İnfaz Kanunumuzun 16. ve 17. maddelerinde yer verilmiştir. Buradaki erteleme bahsetmiş olduğumuz teknik anlamıyla ceza hukuku alanında erteleme değildir. Bir geri bırakma ve ötelemedir. Burada belirli süreler geçtikten sonra cezanın infazı yerine getirilmektedir. Yani failin infazdan kurtulması söz konusu değildir.
ERTELEME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARŞILAŞTIRILMASI
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme, cezanın infazının yerine getirilmesine engeldir. Failin ceza evine girmesini önlemektedir. Bu anlamda hapis cezasına seçenek kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK231/5)
|
ERTELEME(TCK 51) |
1)2 yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası cezaları.
2)Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmuş olmaması şartını aramaktadır. Yargıtay buradaki sicil şartını hafifletmiştir yani Yargıtay bu şartı mahkumiyetin tekerrüre esas mahkumiyet olmaması şeklinde yorumlamıştır.3 ve 5 yıllık tekerrür süreleri var kişi 3 yada 5 yıl içerisinde yeniden suç işlerse bu durumda tekerrürden dolayı hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimleri uygulanmaktadır yani daha ağır bir infaz rejimi uygulanır. Yani Yargıtay’a göre eğer bir hüküm tekerrüre esas teşkil etmiyorsa HAGB de engel teşkil etmez. 3 ve 5 yıllık süreler dışında bir kasıtlı suç işlenmiş olsa da hükmün açıklamasının geri bırakılmasına dair kararı tekrar uygulamaktadır.
3)Sonuçlar noktasında HAGB kanuna göre mahkumiyet hükmü sonuç doğurmaz. Adli sicil kaydında yer almaz. Bir disiplin muhakemesinde esas alınmaz. Yani bir hukuk davası söz konusu olduğunda buradaki karara bağlı kalınmaması gerekiyor.
4) 5yıllık bir denetim süresi söz konusudur. Kişi 5 yıl içerisinde yeniden bir suç işlemezse bu taktirde mahkeme tarafından düşme kararı verilmesi gerekir.
5)5 yıllık süre içerisinde HAGB’de kasıtlı bir suç işlenirse mahkeme hükmü açıklar. Hükmü açıkladıktan sonra yargı yolları istinaf yargı yolu veya temyiz kanun yolu artık devam edecektir yani sanığın bu hüküm açıklandıktan sonra da buna karşı itiraz hakkı bulunmaktadır.
6)Zararın tazmini söz konusudur. Mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade etme, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmesi gerekir. Yargıtay’a göre söz konusu zarar miktarı belli somut bir zarar ise tazmin edilir. Örneğin kişiyi silahla yaralamak. Mağdur belli bir zarar miktarı ortaya koymamışsa tazmin gerekli görülmemektedir. Ama bir kişinin 2000 TL değerinde telefonunu çaldınız. Somut olarak ortaya çıkmış zararda Yargıtay tazmini öngörmüştür .Somutlaşmamış bedensel zararları Yargıtay dikkate almaz.
7)HAGB hali kişinin yargılanma durumunu ortadan kaldırdığı için AİHM bu durumu temel hak ve hürriyetlere aykırı görür .Bu nedenle HAGB için sanığın talebi gereklidir. Sanığın talebi olmadan HAGB uygulamasına gidilemez.
8) İstinaf veya temyize tabi değildir. İtiraz kanun yoluna başvurulabilir.
9)HAGB henüz bir mahkumiyet anlamına gelmediğinden adli sicil kaydında yer verilmez. Bunlar ayrı bir sicilde tutulmaktadır. Yani sabıka kaydında görünmez ancak silah ruhsatı almak isterseniz HAGB görünür veya hakim savcılığa engel bir durumsa buradaki sicillerle değerlendirilmektedir.
10)HAGB kararı verilirken çeşitli koşullara bağlanabilir. Mesela denetim süresi altında bir meslek veya beceriye sahip olabilmesi adına böyle bir kuruma yerleştirilebilmesi veya ücret karşılığında çalıştırılması veya belirli yerlere gitmesinin engellenmesi gibi seçenek yaptırımların uygulanması bir şart olarak öngörülebilir.
|
1)2 Yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir.18 yaşını doldurmamış ve 65 yaşından büyükler bakımından ceza süresi 3 yıldır.
2)Daha önce 3 aydan fazla hapis cezasına çarptırılmış olamama şartını arar. Mahkemede de pişman olduğuna dair kanaat oluşması gerekiyor.
3)Sonuçlar noktasında ceza infaz edilmiş kabul edilir.51/8 e göre denetim süresi iyi halli geçirildiği taktirde erteleme halinde ceza infaz edilmiş sayılır. Yani bir mahkumiyetin bütün sonuçları doğmaktadır
4)51/3e göre cezası ertelenen hakkında 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz.
5)Erteleme süresi içinde kişi yeniden bir suç işlemişse cezanın infazına kaldığı yerden devam edilir veya infaza geçilir. Ne şekilde infaz?-cezaevinde cezanın infazı. İnfazına cezaevi şartlarında devam edilir.
6)Zararı tazmin etmek mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Uygulamaya bakıldığında zarar konusu pek uygulanmamaktadır.
7)Erteleme için talep olsun veya olmasın mahkeme resen inceler.
8)Erteleme kararı kanun yolu bakımından olağan kanun yollarına tabi olup bir hüküm niteliğinde olduğundan istinaf veya temyize tabidir.
9)Erteleme esas itibariyle bir mahkumiyettir dolayısıyla adli sicil kaydında yer alır.
10)Ertelemede sürecinde kişiye bir yaşam koçu, uzman kişi veya aile büyüğü destek olması açısından atanabilir. Dolayısıyla bu süre içinde onun nezaretinde çeşitli tedbirler öngörülmüşse bu tedbirlerin yerine getirilmesi sağlanabilir.
|
YARGITAYIN TAZMİNAT KONUSUNDAKİ NİHAİ KARARI: Yargıtay önemli bir içtihatta bulunarak tazmin konusunda kapsamını oldukça daraltmıştır. Kuşkusuz her suçtan dolayı bir zarar meydana gelmektedir. Özellikle kişilere karşı işlenen suçlarda veya topluma veya devlete karşı işlenen suçlarda belirli bir zarar ortaya çıkması söz konusu olmaktadır. Oysa Yargıtay’a göre buradaki zarar miktarı belli somut bir zarar ise tazminata hükmedilmesi gerekir. Somutlaşmamış bedensel zararlar söz konusu olduğunda ekonomik değerin belirlenmesi açısından yargılamayı gerektirdiği zararlar söz konusu olduğunda ekonomik değeri dikkate almamaktadır . Yani burada zararlar nitelenmiş olsa da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmektedir.
Adli para cezaları bakımından erteleme söz konusu değildir. Ama adli para cezasıyla ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması söz konusu olabilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hem kapsam itibariyle hem hukuki sonuçlar itibariyle daha lehe sonuçlar doğurduğu için ve kapsam itibariyle de ertelemeye dair cezaların aynı zamanda bu karara tabi olduğu için hatta bunun dışında para cezaları da tabi olduğu için daha lehe bir uygulama ve çoğunlukla pratikte bu kararı uygulanmaktadır.
Aynı kapsamda olduğu için ertelemeye çok fazla yer verilmez. Eğer sanık istemezse hükmün açıklanmasının geri bırakılması bu taktirde ertelemeye ilişkin TCK 51 uygulanabilir.
Bu kararı isterken belirli bir yükümlülük veya psikolojik baskı olacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda bir düzenleme getirilmiş. Buna göre mahkum olan kişiye HAGB kararı verilmişse örneğin kişinin 1-2 yıl hapis cezası verilmişse bu cezalar HAGB kararıyla artık seçenek yaptırıma çevirme veya erteleme gibi hükümler uygulanamaz. Burada mahkemenin cezayı belirleyip daha sonra buna dair karar vermesi gerekmektedir. HAGB kararını kabul ettikten sonra sanık artık 231. Maddenin 7. fıkrasına göre bu cezanın ertelenmesi veya kısa süreliyse hapis cezasına çevrilmesine kanun koyucu engellemektedir. 5 yıl denetim süresi içinde fail yeniden kasıtlı bir suç işlediği zaman açıklanması ertelenen hükümdeki ceza artık ertelenemeyecektir veya seçenek yaptırımlara çevrilmeyecektir. Doğrudan hapis cezası olarak infaz edilmesine karar verilmesi zorunluluğu söz konusu olacaktır.