CORONA PSİKOLOJİSİNDEN NASIL KURTULURUZ?

Geçirdiğimiz bu süreç herkesi farklı şekiller de etkiliyor. İnsani bir koruma iç güdüsü olarak kendimizi farklı şekillerde ifade etmeye başlıyoruz. Stresin dışarı atılma şekilleri her insanda farklılık gösterdiği için bu süreçte kimimiz yemek yapmaya yoğunlaşırken kimimiz yoga ve meditasyon gibi alanlara kimimiz ise temizlik gibi konulara yoğunlaşmayı tercih ediyoruz. Corona virüs ile ilgili durumların belirsizliği stres ve kaygılarımızı tetiklediği için beraberinde psikolojik bir takım sıkıntıları da getirmesi kaçınılmaz olabiliyor. Kaygı bozukluğu, panik ataklar, depresyon ve halk arasında takıntı denilen obsesif kompulsif bozukluklar görülebiliyor. Bunlara ek olarak bu süreç insanlarda ‘’bir şey yapmalıyım eksik ve yetersiz hissetmemeliyim’’ algısı da yaratıyor. Her gün sosyal medya da ya da bu konuyla ilgili çokça bilgiye maruz kalıyoruz. Çevremizde ki insanların kendini daha iyi ve verimli hissetmek adına yaptıkları bizim algımızda da değişikliğe yol açarak ‘’neden ben de yapmıyorum ya da yapamıyorum’’ şekline bürünebiliyor. Bu da stres düzeyimizi etkileyen başka bir etken halini alıyor.

Ne Yapmalıyız?

Öncelikle panik olmamak ve gereken tedbirleri almak, alınan önlemlere uymak ve yapabildiğimiz ölçü de evde kalmaya özen göstermek gerekmektedir.

Günlük hayatımızda sosyal medyadaki olumsuz yorumlara karşı dikkatli olmalıyız. Bunlara aldanmamalı ve en doğru bilgiyi bu konuda uzman kişilerden almaya özen göstermeliyiz. Aksi takdirde kaygı seviyemizi tetiklemiş oluruz. Bunun yanı sıra yapacağımız olumsuz konuşmalar yapmak ve önlemlere aykırı davranışta bulunmakta kaygı seviyemizi arttıracak ve kaygı bozukluğuna sebep olacaktır. Bu tip durumlardan kendimizi uzak tutmaya özen göstermeliyiz.

Aşırı derece de temizlik yapmak, aşırı derece de önlemlere dikkat etmek yapılan davranışların aşırıya kaçması ve yapılmadığı durumlarda rahatsızlık hissetmek bir süre sonra takıntı (OKB) bozukluğuna yol açabilir. Bu yüzden önlemlerimizi uzmanların belirttiği ölçüde ve sıklıkta yapmak yeterli olacaktır. Kaygıdan ya da hissettiğiniz olumsuz duygulardan kaçmak için temizlik gibi aktivitelerde aşırı bulunmak o anlık rahatlama sağlamanıza neden olabilir fakat bu alışkanlık haline geldikçe daha sonrasında şiddetli biçimde geri dönecektir. Bunun yerine kitap okuma, meditasyon, yoga, spor gibi aktivitelerde bulunmak daha sağlıklı olacaktır.

İçinde bulunulan durumun kişisel olmadığını, küresel çapta bir durum olduğunu, sizi etkilediği gibi benzer hisler ve duygularla herkesi etkilediğini kabul etmemiz gerekmektedir. Bu durumu kişiselmiş gibi algılamak sizi daha çok umutsuzluğa sürükleyip içinize kapanmanıza, hayattan zevk almayan bir konuma geçmenize sebep olabilir ve depresyonu tetikleyebilir.  Unutmayalım ki maddi ve manevi kayıp yaşayan, olumsuz duygulanıma kapılan sadece siz değilsiniz. Şu an sizinle aynı durumları yaşayan birçok insan mevcut.

Özellikle sosyal medyada yaygın olan, kişilerin kendini iyi ve değerli hissetmek adına yaptığı etkinlik ve aktiviteleri sırf başkası yapıyor diye yapmak size iyi gelmeyecektir. Gerçekten kendiniz istediğiniz için o aktiviteyi yapmalısınız. Diğer türlü yapmadığınız zaman kendinizi değersiz ve yetersiz hissetmenize sebep olacaktır. Herkes yapıyor diye yapmak zorunda olmadığınızı bilmek kaygı düzeyiniz için önemlidir. Her birey farklı olduğu gibi sizde farklı ve biricik bir bireysiniz. Ve zamanınızı nasıl yöneteceğiniz sizin kişisel tercihinize kalmış bir durumdur. Bir şeyler yapmak gibi hiçbir şey yapmamakta gayet doğal ve insani bir seçimdir. Kendinizi hiçbir şey için zorlamayın.

Unutmayın! Bu süreç geçici bir süreç.  Her şey bittiğinde sağlıklı bir psikoloji ve beden size lazım.

Bu gönderiyi değerlendir
Yorum yapın