Dikişsiz İmplant Nedir? Nasıl Uygulanır? Doç. Dr. Birkan Taha Özkan Cevaplıyor
Diş cerrahisinde oldukça popüler yöntemlerden biri olmaya başlayan lazerli dikişsiz implant yöntemi hakkında Türkiye’nin en iyi çene cerrahlarından olan Çene Cerrahisi ve Uzman Diş Hekimi Doçent Doktor Birkan Taha Özkan ile konuştuk. Doç Dr. Birkan Taha Özkan ile yaptığımız röportajı ve detaylı bilgileri yazımızın devamında bulabilirsiniz:
Dikişsiz İmplant Tedavisi Nedir?
Öncelikle implantın tanımını yapmak gerekirse çok kısa şöyle açıklayabiliriz; implant, çene kemiğine yerleştirilen ve özel olarak tasarlanmış vidalara verilen isimdir. Bu vidaların üzerine yapılan implant üstü kaplamalar ile konuşma yetisi, çiğneme fonksiyonu, gülüş estetiği ve psikolojik açıdan bir rahatlama sağlanır.
Dikişsiz İmplant Yönteminin Bugünkü Tekniklerden Farkları Nelerdir?
Bugün uygulanan implant tedavilerinde implantın uygulanacağı bölgedeki dişetlerine yatay ve dikey olarak kesi işlemi uygulanır. Açılan bu yarıkta kemik ortaya çıkarılır ve implantın yerleştirileceği alan açıldıktan sonra implantın yerleştirilmesi ve dişetinin dikişle kapatılması işlemleri yapılmaktadır.
Fakat lazerli dikişsiz implant yönteminde ise, implantın yapılacağı alandaki dişeti kapak şeklinde bir alan olarak lazer cihazıyla alınır ve özel uçlar kullanılarak implant yuvası açılır. Yaklaşık 2 dakika kadar süren bir zaman dilimi içerisinde implantlar yerleştirilerek işlem tamamlanmış olur.
Dikişsiz İmplant Yönteminin Avantajları Nelerdir ve Neden Önemlidir?
Bu yöntemin en önemli özelliği; sağlıklı dişlere sahip olmak isteyen ama işlemin zor ve korkutucu yanları sebebiyle cesaret edemeyenler için oldukça kolay ve rahat bir yöntem olmasıdır. Özellikle aşağıdaki sağlık sorunlarını yaşayanlar için daha fazla tercih edilebilir:
- Şeker hastaları,
- Belirli seviyelerdeki kanser hastalarında,
- Kan sulandırıcı kullananlar,
- İleri derecede karaciğer ve böbrek problemi yaşayanlar,
- Vücut direnci düşük olanlar ve enfeksiyona müsait olanlar,
- Ağrı kesici kullanımında sorun yaşayan mide – bağırsak problemi yaşayanlar,
- Ağrı eşiği düşük kişiler,
- Geçmişte diş tedavisi konusunda psikotravma yaşamış kişiler için dikişsiz implant yöntemi bir ameliyat işlemi olmaktan çıkıp basit bir operasyon haline gelmiştir.
Bu kişiler için uygun bir tedavi haline gelmiş olması, tekniği başlı başına önemli ve değerli bir yöntem haline getirmiştir.
Lazerli İmplant Tedavisinin Riskleri Nelerdir?
Dikişsiz implant yöntemi de diğer tüm diş operasyonları gibi bazı riskleri içermektedir. Fakat, bu teknik en başta enfeksiyon riskini çok daha düşük bir seviyeye indirger. Bunun yanında bu yöntemin uygulanması esnasında dişetine kesi atılmadığı, dolayısıyla herhangi bir dikiş işlemi olmadığı için dikişlerin atma riski yoktur. Ayrıca bu yöntemin iyileşme sürecini de hızlandırdığı bazı çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
Lazerli İmplant Tedavisi Hangi Kolaylıkları Sağlamıştır?
Bu yöntemle kemik ile imlantın kaynama süresi çok daha kısadır. Ağrı ve kanama yok denecek kadar az bir oranda görülmesi hastalar için oldukça önemlidir. İmplantın yapılacağı bölgede yaşanabilecek kemik erimesi ihtimali çok daha azdır. İşlem bitiminde hastaların yemek yemesi çok daha kolaydır. Bir diğer özelliği genellikle yüzde şişme ve morarmanın olmaması, implantın düşme riskinin ortadan kalkması da bu yöntemin hasta ve hekimlere getirdiği diğer kolaylıklar arasındadır.
Lazerli (Dikişsiz) İmplant Sonrası Gülüş Estetiği İşlemi Yapılabilir Mi?
İmplant yerleştirilip kemiğe başarılı bir şekilde kaynaması sonrasında diş estetiği uygulaması rahatlıkla yapılabilir. Bu işlemde kullanılacak zirkonyum, lamine veya porselen gibi implant üstü kaplamalar ile hastalarda en fazla 3 ay içerisinde ağız, diş ve çene sağlığında önemli bir iyileşme ve güzelleştirme işlemi sağlanmış olur.
Lazerli (Dikişsiz) İmplantında Başarı Sağlanabilmesi İçin Hangi Koşullar Önemlidir?
Günümüzde bu tür işlemlerin uygulandığı klinik vb. sağlık kurumlarının sayısı hızla artmaktadır. Fakat hastaların bilmesi gereken ve işlemin sonucunu da doğrudan etkileyen en önemli unsur; uygulamayı yapacak hekimin yeterli ve doğru eğitimi almış, gerekli yetkinlik ve deneyim seviyesine sahip olmalarıdır. Bu işlemleri yapacak olan hekimlerin çene cerrahisi uzmanlık alanında 5 yıl boyunca eğitim almış olmaları gerekmektedir. Bu hususun hastalar tarafından ön görüşme esnasında sorgulanması önemlidir.
Bunun yanında bir diğer önemli husus; yapılacak operasyonun mutlaka ameliyathane ortamında, son derece hijyenik ve steril koşullar altında yapılması ve en yüksek kalitedeki implantların kullanılmasıdır.
Doç. Dr. Birkan Taha Özkan Kimdir?
Uzmanlığını Amerika ve Avrupa’da tamamlamış Türkiye’nin seçkin üniversitelerinde anabilim dalı başkanlığı yapmıştır. Mersin diş hastanesinde diş hekimliği yapan Doç. Dr. Birkan Taha Özkan, yerli ve yabancı dergilerde bir çok makalesi yayınlanmış ve dünya diş literatürüne diş cerrahisi teknikleri kazandırmıştır. Mersin’de kendi ismini taşıyan diş kliniğinde tedavi işlemleri uygulamaktadır.