ESTETİK AMELİYATI İSTEDİĞİNİZ GİBİ OLMAZSA!

ESTETİK AMELİYAT İYİ GÜZEL DE YA İSTEDİĞİNİZ GİBİ OLMAZSA!
Son dönemlerde en çok merak edilen konulardan biri de estetik yaptırdım ama istediğim gibi olmadı ne yapılması gerekir sorusudur. Düşündünüz, taşındınız, belki para biriktirdiniz sonunda hayal ettiğiniz görüntüye kavuşmak için… Karar verdiniz ve doktorun kapısını çaldınız… Doktor ise sizi hayallerinizdeki görüntüye kavuşturmanın estetik ameliyatla mümkün olduğunu söyledi… Ameliyat gerçekleşti… Ama tek farkla!!! İstediğiniz ve doktorun olmasını taahhüt ettiği görüntüden biraz farklı… Peki, şimdi ne olacak?
Estetik müdahaleler, sonucu garanti edilen eser sözleşmelerinden olup, hatalı yapılması durumunda doktorun sorumluluğu doğacaktır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2017 tarihli 2017/2286 E. Ve 2017/3847 K. Sayılı kararı bizleri bu konuda aydınlatıyor…
Dava, hatalı olarak yapıldığı ileri sürülen estetik operasyon nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderimi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 33. Maddesi hükmünce hâkim Türk kanunlarını resen uygulanacağından maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara hukuki vasıflandırma mahkemeye aittir.
Davada herhangi bir tıbbi rahatsızlıktan bahsedilmeksizin estetik amaçlı kepçe kulak ameliyatı yaptırıldığı, davalı yüklenicilerin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığı ileri sürülmektedir. Kepçe kulak diye tabir edilen kulağın görünümündeki normal dışı büyüklüğün giderilip kulak ve yüze güzel bir görünüm kazandırılması işlemi estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişki hizmet ilişkisi değil sözleşme ve ilk müdahale yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir.
Eser sözleşmesinin varlığı halinde uyuşmazlığın da eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Eser sözleşmelerinin diğer is görme sözleşmelerinden ayıran en önemli farklı sonuç sorumluluğu, yani tarafların anlaşmaları doğrultusunda yüklenicinin bir sonucu meydana getirmeyi taahhüt etmesidir. Sonucu taahhüt eden yüklenici Türk Borçlar Kanunu’nun 471. ve Borçlar Kanunu’nun 356. maddesi uyarınca is sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki isleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışları esas alınacaktır. Sadakat borcu, yüklenicinin is sahibinin yararına olacak şeyleri yapma, zararına olacak şeyleri yapmama anlamını da ifade eder.
Eser sözleşmesinde ve somut olayda güzelleşme amaçlı estetik ameliyatta yüklenici olduğu kabul edilen doktorun yükümlülüğü taahhütlerine, tıbbın gereklerine ve iyi niyet kurallarına uygun şekilde ameliyatı yapmak, davacı is sahibinin sorumluluğu bedeli ödemektir. Davacı, davalı yüklenicilerin edimlerini yerine getirmediği, taahhüt ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı ve estetik ameliyatın başarısız olduğunu ileri sürerek davasını açmıştır. Mahkemece talimat yoluyla hukukçu ve plastik cerrahi uzmanından 04.02.2013 tarihli rapor alınmış bu rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas Kurulu’ndan 28.08.2013 tarihli rapor ve aynı kuruldan 21.05.2014 tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan raporlarda eser sözleşmesi hükümlerine göre inceleme yapılmadığından bu raporların hükme esas alınmaları mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri gereğince yeniden oluşturulacak üniversitelerin plastik ve rekonstrüktif cerrahi kürsüsü öğretim üyesi uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan, davalı yüklenicilerin 818. sayılı Borçlar Kanunu’nun 357/son ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 472/son maddesi uyarınca genel ihbar mükellefiyetini (uyarı-onam) yerine getirip getirmedikleri, yüklenicilerin gerçekleştirdiği estetik amaçlı ameliyatın taraflar arasındaki sözleşme, yüklenicinin taahhüdü ve tıbbın gereklerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, yüklenicinin gerçekleştirdiği eserin (estetik amaçlı) ameliyatın ayıplı olup olmadığı ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360 ile 6098 sayılı TBK’nın 475 maddesi hükümlerine göre ayıplı ifa var ise eserin reddini gerektirip gerektirmediği ya da bedelden tenzil veya ek tedavilerle ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı ile bunların bedeli konusunda gerekçeli, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
Yani sonuç olarak, estetik istediğim gibi olmadı sorusuna estetik müdahaleler sonucu doktor tarafından garanti ve taahhüt edilen eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan, hatalı ya da istenilen sonucu vermemesi doktorun sorumluluğundadır cevabı verilebilir.
AVUKAT EBRU CEYHAN GÖKSU