Hayatınızın Geri Kalanını Yeniden Yapılandırın

İnandığımız şeyler hayatımıza yön verir. Kafamızın içindeki geveze, hayatımızı şekillendirme gücüne sahiptir. Tam bu noktada çekim kanunları ve olumlu düşünce gücü etkili olur. Ama bu, hikayenin sadece bir kısmıdır. Eninde sonunda hayatımızı dönüştürecek olan, inanç sistemimizle ne yaptığımızdır.

Konuyu örneklemek açısından diyelim ki, bir kutuda yaşıyorsunuz. Kutunun içi sıcak ve rahat. Orada mutlusunuz. Ama kutunun pencereleri yok. Bir gün ufkunuzu genişletmeniz gerektiğine karar veriyorsunuz. Kutunun sağında yavaşça büyük bir delik açıyorsunuz, böylece hayat alanınızın dışında neler olup bittiğine dair güzel bir görünüme sahip oluyorsunuz. Küçük evinizin güvenli ortamından merakla dışarıya bakıyor, yeşil yapraklarıyla ağaçları ve başka ilginç canlıları görmeye başlıyorsunuz.

Bir süre sonra da görüşünüzü genişletmeye karar veriyorsunuz ve bu defa kutunun tam tersi istikametine bir delik açıyorsunuz. Şimdi ise dış dünyaya dair başka bir görüntünüz var. Bu pencereden baktığınızda hemen kutunuzun dışında, huzur içinde otlayan hayvanlar görüyorsunuz. Şaşırıp kalıyorsunuz. Oysa ki dışarıda bu olanların, olup bittiğinden haberiniz dahi yoktu.

Bir müddet sonra kutunun başka bir kenarında ek bir kapı açmaya karar veriyorsunuz. Biraz korkuyorsunuz, çünkü ikamet ettiğiniz kutuda çok fazla delik açmış olabileceğinizi düşünüyorsunuz. Kendinizden şüphe etmeye başlıyor ve görüşünüzü genişletmek yerine, yağmurun içeri girebileceği bir yer yapıyor olabileceğinizi düşünüyorsunuz. Endişeleniyor, kutunuzun yapısal bütünlüğünden feragat etmekten korkuyorsunuz. Ama sonra deliklerin diğer kenarlarda çok işe yaradığını düşünüyor, öyleyse neyin ters gidebileceğini sorgulamaya başlıyorsunuz. Kendinize, ek deliği açmazsanız iki pencereden gayet güzel bir görüntünüz olacağını ve belki bunun yeterli olduğunu söylüyorsunuz.

Ama siz artık sınırlanmamaya karar verdiniz, dışarıda neler olup bittiğini görmek istiyorsunuz. Sonunda cesaretinizi topluyor ve her ne olursa olsun deliği açıyorsunuz. Şimdi tamamen farklı bir bakış açısına sahipsiniz. Orada çok güzel bir göl görebilirsiniz. Korku içindesiniz! Bunu kalan tarafta da yapmaya karar veriyorsunuz. Bu defa keyiften ziyade eğlence önem kazanıyor. Şimdi panoramik bir şehir görüntünüz var. Çok sevimli ve eğlenceli geliyor. Az da olsa talihinizi denediğiniz için son derece mutlusunuz.

Bu yazıyı okuyanlardan bazı kesimler açılan bunca delikten sonra kötü şeyler olabileceğini düşünmüş olabilirler. Bunun temelinde ne var? Zihniniz neden olumsuza yöneliyor? Bu olumsuz inanç sistemlerinin nereden kaynaklandığını araştırın. Korku çok sınırlayıcıdır. Ve sizi arzuladığınız şeye sahip olmaktan alıkoyacaktır.

Şimdi önemli olan şu, hayatınızın geri kalanında kutunun içinde oturup görüntünün tadına varabilir ve onun hakkında olumlu şeyler düşünebilirsiniz ya da cesaretinizi toplayıp dışarı çıkabilirsiniz. Dışarı çıktığınızda hayvanları daha yeşil otlaklara sürebileceğinizi, çalılıklarda lezzetli olgun böğürtlenler yiyebileceğinizi, gölde balık avlayabileceğinizi veya yüzebileceğinizi keşfedeceksiniz. İçeride kalırsanız bunların hiçbirini yapamazsınız. Orada oturur, ne zaman bir balığın gölden dışarı sıçrayıp kutunuzun tepesine konacağını ya da taze böğürtlenlerin kapınızın önüne geleceğini merak edersiniz.(İmkansız)

Bu bir seçimdir. Seçiminizi güzel yönde yapmanız dileğiyle.

Kazanmak her şey değildir ama kazanmayı istemek her şeydir.