SINIRLAR

Sınır Nedir?

Sınırlar, kim olduğunuzu ve kim olmadığınızı gösterir. Sınır; benim nerede başlayıp nerede bittiğimi,nelerin sorumluluğunu alıp almadığımı gösterir. Sınırlar, hayata yön veren kişisel çizgilerdir.

Sınırları bir metaforla anlatmam gerekirse bir eviniz var bahçeli içinde istediğiniz her şeyi yapabildiğiniz havuza girdiğiniz bahçesinde tarımla uğraştığınız zaman geçirdiğiniz bir yer. Bu evi diğer evlerden ayırmak için çit çekmeniz gerekir. Bu çitler sizin kişisel sınırlarınızdır. Çitlerle birlikte verilen mesaj da BURADA BENİM MÜLKÜM BAŞLIYOR. Sınırlarda insanlarda aynı mesajı verir. Burası benim kişisel alanım. Tabi gerçek dünyada çit çekmek levha koymak gibi şeylerle sınırları belli etmek kolaydır. Ama duygusal dünyamızda bu biraz daha zor bir süreçtir.

Benim Sınırım Ne?

Trafikte azami hız sınırı denen bir şey var.Acaba insanlarda da öyle net bir sınır var mı? Şey diyebilir miyiz mesela bana 50 cm yaklaşırsan kural ihlali. Tabi ki böyle bir şey yok.Yakınlık mesafesinin tanımı var ama bu sınır değil mesafelerle ölçülen bir şeydir.Yaptırımı olan kurallara bağlı bir şey değildir.

İnsanlarda da sınırların net bir tanımı yok.Şunu yaparsan dünyadaki bütün insanların sınırını aşarsın böyle bir tanım yok.Biz hep psikolojide insanların biricik ve özel olduğunu savunuruz.Milyonlarca insan olduğu gibi milyonlarca farklı sınır tanımı da yapılabilir. Biz bu konuyu o zaman nasıl  ele alacağız derseniz de toplumda genel olarak sınır ihlali olduğu düşünülen ya da çevremizde duyduğumuz örneklerden yola çıkarak konu hakkında konuşacağız.

Günlük Hayatımızda Yaşadığımız Sınır Problemleri

1.Arkadaşlık İlişkileri

İnsanoğlu hayatının her döneminde iyi anlaşabileceği onla zaman geçirmekten keyif aldığı insanlarla bir arada olmak ister. Ama bazen arkadaşlarımızla aramıza çekmediğimiz çizgi -sınır- bizi olumsuz yönde etkiliyor. Nasıl oluyor bu süreç? Şöyle bir örnekle olayı daha net şekilde açıklayabilirim.Bazı insanlar diğer   insanları üzmekten korkar.Kırılmasını istemez.O kırılmasın diye kendinden ödün vermeyi tercih eder. Bunu iyi niyetiyle yapar. Ama karşıdaki kişi bu davranışı fark ettiği anda bunu kullanmaya başlar. Benim de yaşadığım bir olaydı bu özellikle .İnsanları kırmaktan korktuğum için genelde onlara hayır demekte zorlanırdım.İnsanlarda bu özelliğimi bildikleri için bunu genelde kullanırdı.Örneğin birisi biriyle sorun yaşadı ve üzgün ben ne işim olursa olsun yarıda bırakır gider onla ilgilenirdim.Çünkü o insanın desteğe ihtiyacı var birinin yanında olması gerekiyor.Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok.Aynı olay benim  başıma geldiğimde bende destek verecek yanımda olacak birisini aradığımda neden kimse olmuyordu? Neden ben kendim için önemli olmasına rağmen bazı şeyleri ikinci plana atarken benim ihtiyacım olduğunda insanlar benim yanımda olmuyordu? Sen çok iyi bir dinleyicisin seninle konuşmak bana çok iyi geliyor diyenler. Benimde sizin bana yüklediğiniz sıfatlara sahip birisine ihtiyacım olduğunda siz neredeydiniz? Kendi derdinizi anlatmaktan sizi konuşmaktan bıkmadığınız zamanlarda benim derdim olup olmadığını bile sormadınız o zamanlarda hiç mi bunları sorgulamadınız ? Bu soruların cevabını çok düşündüm.Ve geç olsa da bu sorunun cevabını buldum.Benim iyi niyetimin kullanıldığı aslında arkadaş olmadığımız sadece kullanılmak için arkadaş olduğumuz.Bunu fark etmem geç olsa da güzel bir şekilde buradan durumu kurtardım.Ve artık kendi sınırlarını tanıyan ve bu sınırları geçmesine hiçbir insanın izin vermeyen biri olmaya başladım.Tabi insanoğlu bir şeye alışıp sonra istediğini alamayınca belli başlı cümleler kurmaya hala sizin sınırlarınızı delmeye çalışıyor.Mesela ‘’Sen çok değiştin’’ en çok duyduğum cümle oldu.Evet ben gerçekten değiştim sınırları olan ve bu sınırları bilen bir insan oldum.

2.İş Hayatı

Arkadaşlık ilişkilerini alıp buraya kopyalasam olur çünkü  hemen hemen aynı durumlar burda da geçerli.Pek çok iş hayatındaki arkadaşımdan da duyduğum ve kendimin aynı şeyleri gördüğü bir ortam iş hayatı. Herhangi birisi her zaman işten kaytarmaya çalışacak ve bu işleri yıkacağı bir kurban seçecek kendine.Bilin bakalım bu kurban kim olacak? Sınırlarını göstermeyen kişiler.Bunu nasıl yapacaksınız ona değinelim iş hayatında acı da olsa tecrübeli ,üst düzey çalışanlar yeni başlayanlara ya da her şeyi yapmaya çalışanları fark ederek onların üstüne oynuyor.Size aslında sizin iş tanımınıza dahil olmayan şeyleri yaptırabiliyor.Bu insanlara söylemek istediğim çok şey var ama maalesef düşüncelerim parmaklarımdan değil de yüz yüze dökülünce daha mutlu hissediyorum kendimi.O yüzden lütfen iş hayatında kendi iş tanımınız dışında bir şey yapmayın.Evet iş hayatına girmek zor özel sektörse hele de işten çıkarılma durumu var.O yüzden bazı şeyleri alttan alıyoruz istemsizce.Fakat her alttan aldığınız şey size daha da büyüyerek yük olmaya başlıyor.Mesela herhangi bir kurumda sert duran bir çalışana kimse laf edemezken daha güler yüzlü sakin birine davranış şekli aynı mı tabi ki de hayır. Bunla ilgili örnekler fazlaca hayatımızda var,çevrenizden de  duyuyorsunuz.

            Bu anlattıklarımı toplamak gerekirse; herkesin çakal olduğu bir dünyada iyi olmak gerçekten zor.İyi olmaktan vazgeçmeyin ama lütfen kendi hakkınızı da yedirmeyin.Atılganlık eğitimi alabilirsiniz bu konuda oldukça yardımcı olacak bir eğitim.İnsanların size egemen olmasına izin vermeyin.Ne siz birine ne de biri size egemen olabilsin.Bu ülkede ne kadar insan varsa o kadar  insanın da farklı dünyası var.Sınırlarımızı keşfederek hem kendi sınırlarımıza hem de başkalarının sınırlarına saygı duyalım.Zaten özgürlük denen şey de başkalarının sınırını aşmadan istediğini yapabilmek değil mi? Özgür olduğumuz mutlu bir hayat diliyorum.